Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Varisler ve Venöz Yetmezlik

Varisler ve Venöz Yetmezlik
24.01.2014
7433 Görüntülenme
0 Yorum

Varisler toplumun önemli bir kısmını ilgilendiren güncel hastalıklardır, çeşitli mekanizmalarla ortaya çıkabilir. Patolojiyi oluşturan mekanizmalar da çeşitlidir. Bu mekanizmaların bilinmesi tedavinin yönlenmesi ve doğru uygulanması açısından önemlidir.

Nedeni ve patolojik mekanizması ne olursa olsun varis çorabının giyilmesi ve konvansiyonel tedavi bölümdeki uygulamalar tedavideki en önemli unsurlardır. Bunlara riayet edilmesi nüksleri önlemek açısından önemlidir.

Varis tedavilerinde, hastaların büyük bir kısmında birden fazla tedavi yönteminin kombine uygulanması gerekir. Şu veya bu yöntemle, tek seansta kesin tedavi vb. gibi vaatler genellikle tatminkar olmayan sonuçlar doğurur.

Şu ana kadar 1000'den fazla hasta üstündeki tedavi uygulamalarımızda hastaların azımsanmayacak bir kısmına (%35) sadece konvansiyonel yöntemlerle tedavi verilmiştir. Yüzde 20'lik bir bölümünde ise cerrahi, skleroterapi ve lazer uygulamaları kombine olarak yapılmıştır. %25'e yakın grupta iki yöntem kombine uygulanmış ve sadece %20'sinde tek yöntemle tedavi yapılmıştır.

VARİSLER

Varisler toplar damar sistemindeki lokalize genişlemelerin genel adıdır. Varisleri oluşturan patolojiler çok çeşitlidir. Tedavilere başlamadan önce hastada varisi oluşturan mekanizmayı ortaya çıkarmak hangi tedavi yöntemlerinin kullanılması veya kullanılmaması gerektiğini belirlemede bize çok yardımcı olur.

Atardamarlar (arter sistemi) vasıtasıyla dokulara gelerek kullanılan temiz kan, tekrar oksijenlenmek ve temizlenmek üzere toplar damarlarla (venöz sistem) kalbin sağ tarafına, oradan da akciğerlere götürülür. Toplar damar sistemini, atar damar sisteminden ayıran 3 temel özellik vardır:

Birincisi duvar yapılarıdır. Atar damarlar daha kuvvetli ve kalın duvar yapısına sahiptir. Kuvvetli adale yapısı nedeniyle kalbin her atımında genişleyip sonra da adale yapısı yardımıyla kasılarak kanın ileri doğru ilerletilmesinde kalbe yardımcı olur. Bu durumu biz bileğimizde, boynumuzda, kasıklarımızda yani atar damarların yüzeyleştiği yerlerimizde nabız olarak hissederiz.

İkinci fark toplar damarların inanılmaz genişleme yeteneğidir. Çok yüksek miktarlarda kan göllenmelerini genişleyebilme özellikleri sayesinde tolere edebilirler.

Üçüncüsü ise toplar damarların bir kısmının içindeki tek yönlü çalışan kapak yapılarıdır. Özellikle bacaklarda ve daha az olarak kollardaki toplar damarlarda belirli aralıklarla yerleşmiş kapak sistemleri kanın daima kalbe doğru akmasına izin verirler. Ayakta durduğumuzda bacaklarımızdaki toplar damarlarımızda bulunan kapakçıklar kanın yukarı doğru akmasına izin verirler, yerçekimi etkisiyle kanın aşağı doğru hareket etme isteğine karşı dururlar.

Varislerin en çok görüldüğü bölge olan bacaklarda toplar damar dolaşımı derin ve yüzeyel toplar damarlar ile sağlanır.

Yüzeydeki toplar damarlar cildin hemen altında seyrederler ve bazı noktalarda (ara bağlantı damarları ile) taşıdıkları kanı derindeki damarlara dökebilirler.

VARİS OLUŞUMU NEDENLERİ

Varis oluşumu çoğunlukla yüzeyel toplar damarlarda yüksek basınç ile beraberdir. Ayakta sürekli durmayı gerektiren meslek mensuplarında (öğretmenler, berberler, cerrahlar vb.) varis görülme sıklığı fazladır. Bu nedenle ayakta sabit durulduğunda yerçekimi etkisiyle toplar damarlarda basınç 10-15 kat yükselir. Şişmanlık, kabızlık ve uzun süreli oturmalarda da damar içi basınç yükselir.

Gebelikte ve karın içinde toplar damar kan akımını zorlaştıracak bazı sorunlar ayaklarda ciddi basınç artışlarına neden olur. Bazı kişilerde ailesel olarak bir yatkınlık vardır. Bu kişilerde varis oluşumu daha erken ve yaygın olur.

VENÖZ YETMEZLİK

Toplar damarların kapakçıklarındaki fonksiyon bozuklukları kanın yer çekiminin de etkisiyle aşağı doğru göllenme istemine neden olur ve ayaklarda şişme, varis oluşumları, venöz ülserler gibi sorunlara yol açabilir. Venöz yetmezlik olarak bilinen bu durum:

A.) Yüzeyel venlerde olabilir (safen ven yetmezliği)

B.) Derin venlerde olabilir (derin venöz yetmezlik)

C.) Ana bağlantı damarlarında olabilir (perforan ven yetmezliği)

D.) Kasıktaki bağlantı noktasında olabilir (safeno femoral bileşke yetmezliği)

Bunların kombinasyonu şeklinde de olabilir.

Aslında klinikte bizim karşımıza varis olarak gelen hastaların önemli bir kısmında varis gelişiminin altında yatan neden venöz yetmezliktir.

Başlangıç safhalarda bacakların çabuk yorulması, ayaklarda dolgunluk ve gerginlik hissi önde gelen şikayetlerin, zamanla bu şikayetler daha belirgin hal alır. Bacaklarda özellikle günün sonunda belirginleşen şişmeler (ödem), yatakta ortaya çıkan kramplar önde gelen rahatsızlık şekilleri olur.

Bütün venöz yetmezlik olgularında belirgin varisler olmayabilir, bazı hastalarda yukarıda söz edilen şikayetler çok belirgin olsa bile hasta kendisinde ciddi bir varis oluşumu fark etmeyebilir.

İlerlemiş venöz yetmezlik olgularda, yıllar içinde, özellikle ayak bileğine yakın bölgelerde cilt rengi kahverengileşmeye başlar. Daha ilerleyen olgularda ise “varis egzaması“ denilen kaşıntıyla seyreden ve ciltle yer yer erozyonlar ortaya çıkar. Daha sonra da bu bölgelerde yaralar oluşur. Bu durum gerçekten hastanın yaşam kalitesini önemli oranda bozar. İyi bir bakımla yara birkaç hafta içinde iyileşir ancak patoloji devam ettiğinden sıklıkla tekrarlar. Venöz yetmezlikleri ağırlıklı olarak ortaya çıktığı yere bağlı olarak çeşitli tedavileri vardır. Bunlar konvansiyonel tedavi yöntemlerinde cerrahi uygulamalara kadar uzanan bir spektrumdur. Doktorunuz gerekli incelemeleri yaptıktan sonra nasıl bir tedavi uygulanacağını size bildirecektir.

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>