Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Okul Fobisi ve Okula Adaptasyon

Okul Fobisi ve Okula Adaptasyon
13.02.2009
10377 Görüntülenme
0 Yorum

Okul Fobisi ve Okula Adaptasyon

"Okul Fobisinin mutlaka bir nedeni vardır ve önce bu neden tespit edilmeli ve olumsuz şartlar ortadan kaldırılmalıdır. "

1. Okul fobisi nedir?

Okul fobisi, çocuğun okula gitmek istememesi, okuldan korkmasıdır. Bu korkunun mutlaka bir nedeni vardır. Önce bu neden araştırılmalı ve ona göre çözüm yolları aranmalıdır. Okulda veya evde çocuğu rahatsız eden okulla ilgi bir şeyler olmalı. Bu, anne babanın okulla ilgili tutumuyla, arkadaş ilişkileriyle, öğretmenin tavrıyla, okulun disiplin anlayışı ve programıyla, okulu ve sınıfın fiziki şartlarıyla, bir derste ya da proje çalışmasında zorlanmasıyla, çocuğun kişilik özelliğiyle ilgili olabilir. Önce çocuğu rahatsız eden şart ya da şartlar öğrenilmeli sonra ise bu şartları değiştirmek için bir program yapılmalıdır.

Bu çalışmanın etkili olması için aile, okul ve uzman işbirliği içinde olmalıdır. Örneğin; çocuk sınıfta arkadaşları karşısında konuşmaktan utanıyorsa ve tahtaya çıkmaktan korkuyorsa, tahtaya çıkmamak için okula gitmek istemeyecektir. Bu durumda okul fobisinin nedeni tahtaya çıkma korkusu ve zorunluluğudur. Burada yapılacak çalışma öğretmenin işbirliği içinde drama ve oyunla çocuğun sınıf karşısında konuşmasının cesaretlendirilmesidir. Böylece çocuk tahtaya çıkmaktan korkmayacak ve okula gitmek isteyecektir.

2. Okul fobisi başarısızlığa sebep oluyor mu?

Evet. Okulda veya evde okulla ilgili çocuğu rahatsız eden olumsuz şart ya da şartlar, çocuğun derslerine konsantre olmasını, dinlemesini, anlamasına engel olacaktır. Derslerini anlamayan çocuk proje çalışmaları ve ev ödevlerini yapmak istemeyecek ve derslerinde geride kalacaktır. Derslerinde geride kalan bu çocuğa bu olumsuz şartlar değişmeden okula gitmesi ve ödevlerini yapması için baskı uygulandıkça okul fobisi daha da artacaktır. Bu akademik öz güveninin azalmasına, başarısızlığa neden olacak ve psikolojisini olumsuz etkileyecektir.

Bu nedenle aileler çocuklarına baskı uygulamak yerine okula neden gitmek istemediğini anlamaya çalışmalı, öğretmen ve bir uzmanın işbirliğiyle olumsuz şartlar olumlu hale getirilerek çocuğun okula severek gitmesi sağlanmalı.

3. Çocukların tatil sonrasında okula yeniden adapte olması için dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

  • Öncelikle okulla ilgili olumsuz konuşmalardan kaçınılmalı : “ artık tatil bitti, çalışma zamanı, gezmek yok ders çalışacaksın…” gibi sözlerle okulun açılmasıyla birlikte “ eğlencenin bittiği, sıkıcı ve yorucu bir hayatın başladığı mesajı verilmeli.
  • İlk günlerde okula gitmesi için motive edilmeli. Örneğin: anne babanın okul sonrası dışarıda gezme programı yapması( sinema, akşam yemeği, park). Çok istediği bir oyuncağın alınması…
  • Okul arkadaşlarının eve davet edilmesi ve arkadaşlarıyla eğlenceli vakit geçirmesi sağlamak
  • İlk günlerde okulla ilgili konuları çocuk açmadıkça konuşmamak
  • Ders çalış, çantanı hazırla, formanı temiz tut gibi okulla ilgi sorumluluklarını yapması için fazla baskı uygulamamak.
  • Okuldaki başarısının ve olumlu davranışları ön plana çıkarmak ve bunlar için çocuğu övmek, yüreklendirmek.
  • Okul açılmadan önce okulu ziyaret etmek, arkadaşlarıyla görüşmesini sağlamak ve okul alış verişinin yapılması çocuğun okula gitme isteğini artıracaktır.
  • Çocuk okula gitmekte zorlanıyorsa ilk hafta bir gün git sonra evde dinlenmene izin vereceğim diyerek okula gitmesi sağlanmalı. Çocuk okula bir defa gittiğinde bu korkusu geçektir, arkadaşlarıyla kaynaşacaktır ve diğer gün okula gitmek isteyecektir.



4. Yaz ve sömestr tatili, çocuklarda başarısızlığa sebep oluyor mu?

Hayır. Başarısızlığa neden olan okulla ilgili olumsuz şartlardır: öğretmenin yanlış tavrı, arkadaş ilişkilerinde problem yaşaması, anne babanın baskıcı tutumu, sınıftaki olumsuz fiziki şartlar gibi. Yaz tatili ve sömestr tatili çocukların dinlenmesi, yeni eğitim dönemi için enerji biriktirmesini sağlar. Çocukların çocuk olduğunu hissetmesi, çocukluğunu doya doya yaşaması, yeterince eğlenceli oyunlar oynaması ve iyi vakit geçirmesi için bu tatiller iyi bir fırsattır. Çünkü eğitim döneminde çocuklar akademik baskı altındadır: sınav stresi, ödevini yapma baskısı vs. vs. Tatilini mutlu geçiren dinlenmiş rahatlamış çocuk derslerinde daha ilgili ve başarılı olacaktır. Yalnız ilk günlerde tatil sonrası okula gitmek biraz zor gelebilir buda çok normaldir ve alışması için biraz zaman vermek gerekir.

5. Tatil dönüşü okula gitmeyi reddeden çocuğa nasıl davranılmalı?

Kesinlikle baskı uygulanmamalı ve motive edilmelidir. Örneğin; okul arkadaşları eve davet edilebilir. Okul sonrası sevdiği etkinliklerin yapılmasına izin verilebilir. Bir gün git sonra dinlen gibi okula alıştıra alıştıra gitmesi istenebilir. Öğretmeni ile konuşulup okulda eğlenceli bir etkinlik düzenlenebilir. Tatil sonrası öğretmenin ve ailenin tutumu çok önemli rol oynuyor. Çocuğa okula gitmediği gün yapılan etkinlikler anlatılarak okulu merak etmesi sağlanabilir ve böylece okula gitmesi için özendirilir. Fazla ısrarcı olmadan özendirmek her zaman olumlu sonuç verebilir. Gerekirse bir uzmandan Pedagog’dan bu konuda yardım istenebilinir.

6. Son yıllarda bazı özel okullarda özellikle sömestr tatilini bölerek uyguladıklarını görüyoruz. Bu doğru bir yöntem mi? Tatil aralığı kısa olursa adaptasyon daha mı kısa sürüyor?

Bu okulun programına ve çocukların yaşına göre değişir. Özel okulların programları çok ağır, çocuk yaklaşık saat 15.00–16.00’a kadar dersleri bitiyor buna birde etüt saati ve uzun servis yolculuğu eklenince çocuklar çok yoruluyorlar ve tatile ihtiyaç duyuyorlar. Bence ara tatilin yanında özel okulların yine sömestr tatili aynı sürede olmalı. Özellikle ilköğretim okulunun ilk 5 senesinde öğrenciler için program çok ağır ve çocuklar tüm gününü okulda geçiriyorlar.

Devlet okulları yarım gün olduğu için ara tatile ihtiyaç duymuyorlar ve uzun sömestr tatili yeterli oluyor. Yine de küçük yaştaki çocuklar için özellikle kış dönemi ara tatil verilebilinir.

Tatil aralığı kısa olursa adaptasyon kısa sürebilir ama yeteri değil. Bu şuna benziyor 15 gün yıllık iznin bir hafta uygulanması ve tatile doyamadan ve yeterince dinlenemeden işe başlamak ve işe alışmakta zorlanmak performansın düşük olmasına neden olur. Çocuklar içinde durum aynı belki okula alışmakta zorlanmayacaklardır fakat yeterince dinlenemeyeceklerdir.

7. Anaokuluna yeni başlayan çocukların nasıl yaklaşılmalı?

Anaokuluna ilk defa başlayan çocuk biraz zorlanacaktır ve ağlayacak, annesine sarılacak ayrılmak istemeyecektir. Her sabah böyle ağlama krizleri olabilir. Aileler bu konuda ısrarcı olmalı pes etmemeli alışana kadar sabırlı olmalımıdır. Öğretmenler ise çocuğu okula gelmesi için motive etmelidir. Eğer anne baba okula alışma süreciyle başa çıkamıyorsa bir Pedagog’ tan destek alınabilinirler.

Çocuklarımızın okula severek, isteyerek gitmeleri dileğiyle…

Pedagog Sevil Gümüş
Kurucu, Aile ve Çocuk Danışmanı
Parenting Skills & Counseling (PSC)
Adres: Çam Sok. N0: 30/1 Emirgan İstanbul
GSM: 0545 788 81 52

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>