Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Ankilozan Spondilit

AS ağrılı, ilerleyici bir romatizmal hastalıktır. Temelde omurgayı etkilemekle beraber, diğer eklemleri, kiriş ve bağları da etkileyebilir. Bazen göz, akciğer, barsak ve kalp tutuluşu da görülebilir.
Nedeni nedir ?
Tam olarak bilmiyoruz. Araştırmalar, AS hastalarının %96’sında benzer genetik hücre işaretleyicileri (HLA-B27)’nin bulunduğunu göstermiştir. Olasılıkla, normalde zararsız olan bazı mikroorganizmalar, HLA-B27 ile ilişkiye girmektedir. Bazı barsak ya da idrar yolları hastalıkları AS’in ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Bazen, belirtiler yatak istirahati (sözgelimi trafik kazasını izleyen istirahat) döneminden sonra da ortaya çıkabilir.

Reiter sendromu olarak bilinen hastalık da AS’e yol açabilir. Reiter sendromunda gözde yangısal tutuluş (irit, üveit, konjunktivit), dış idrar yolu yangısı (üretrit) ve büyük eklemlerde daha sık olmak üzere eklem tutuluşları görülür.
Hastalık sırasında neler meydana gelir ?
AS’de ilk tutulan bölge sıklıkla leğen kemikleridir. Buna farklı zamanlarda bel, göğüs kafesi ve boyun bölgeleri tutuluşları eklenir. Bu bölgelerde, kiriş ve bağların kemiğe yapıştıkları yerde ortaya çıkan yangı temel bozukluktur. Bu yapışma yerlerinde aşınmalar meydana gelir. Yangı yatışırken, iyileşme sürecinde yeni kemik oluşumları ortaya çıkar. Kiriş ya da bağlardaki elastik dokuların yerine kemik dokusunun geçmesiyle, harekette azalma olur. Yangısal olayın tekrarlamaları sonucunda kemik oluşumları artar ve omurga kemikleri kaynaşarak bütün bir hal alırlar ve bu da hareketlerin kısıtlanmasıyla sonuçlanır. Hastalığın başlangıç dönemlerindeki hareket kısıtlılığının nedeni, ağrı ve kas kasılmalarıdır ve bu dönemde ilaç kullanımı ile düzelir. Ancak, ileri dönemdeki kemiklerdeki birleşmeden sonra ortaya çıkan hareket kısıtlılığı geriye dönmez. Bunun engellenebilmesi ya da yavaşlatılabilmesi için, egzersizlerin düzenli olarak yapılması şarttır.
AS ile spondiloz (kireçlenme) aynı şeyler midir ?
Hayır. Bu ikisi birbirinden tamamen farklı hastalıklardır. Spondiloz, omurganın aşınmasıyla ilişkili bir hastalıktır ve sıklıkla yaşlı kişilerde görülür. AS ise, yeni kemik oluşumları ve kemiklerin kaynaşmasıyla birlikte giden, daha çok genç yaşlarda başlayan, yangısal bir hastalıktır.
AS yaygın bir hastalık mıdır ?
İngiltere’de 200 erkekte 1 ve 500 kadında 1 sıklığında görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 1000’de 1 olarak bildirilmektedir.
AS kimlerde görülür ?
Erkekler, kadınlar ve çocuklarda görülebilir. Erkeklerde, kadınlardan yaklaşık 3 kat daha fazla görülmektedir. Tüm yaşlarda başlayabilir. Genellikle 20’li yaşlarda (ortalama olarak 24-26 yaşında) başlamaktadır. Ancak, belirtiler daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir. 40 yaşından sonra başlangıç nadirdir.
Erkek, çocuk ve kadınlarda AS farklı mıdır ?
Evet. Aralarında bazı küçük farklılıklar vardır.

Erkekler : Leğen kemikleri ve omurga sıklıkla tutulur. Göğüs kafesi, kalça, omuz ve ayak eklemleri de tutulabilir.

Kadınlar : Genellikle kabul edilen görüş, AS’in kadınlarda çoğu kez erkeklerden daha hafif seyrettiğidir. Hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasıyla, tanı konulması arasında geçen süre, kadınlarda (5 yıl) erkeklerdekinden (3 yıl) daha uzundur. Omurga tutuluşu genellikle erkeklerden daha az şiddetlidir. Leğen kemiği, kalça, el ve ayak bileği eklemleri daha sık tutulur. AS, doğurganlık yeteneği, gebelik ve doğumda herhangi bir sorun yaratmaz.

Çocuklar : 11 yaşının altındaki çocuklarda AS belirtileri görülmesi nadirdir. Tipik olarak diz, ayak ve ayak bileği, kalça eklemleri tutulur. Nadiren bel ağrısı olur. Gençlerde kalça tutuluşu şiddetli seyredebilir ve bu hastalarda yetişkin yaşlara varıldığında kalça protezi gerekebilir.
AS in belirtileri nelerdir ?
Tipik belirtileri şunlardır :

Haftalar ya da aylar içinde yavaş yavaş artan bel ağrısı ve sertlik.
Gün içinde hareket etmekle ya da egzersizle azalan sabah sertliği ve ağrısı. Egzersizlerden sonra daha iyi, istirahatten sonra daha kötü hissedilmesi (mekanik karakterli bel ağrılarının tersine – sözgelimi bel fıtığı-).
3 aydan uzun süredir belirtilerin varlığı.
Özellikle erken dönemlerde, kilo kaybı.
Yorgunluk.
Ateş ve gece terlemesi.

Tipik belirtiler bunlar olmasına karşın, bazen farklı şekillerde başlangıç görülebilir. Belde belirgin bir ağrı olmaksızın, kaba etlerde bazen bir tarafta, bazen diğer tarafta değişici şekilde ağrı ile başlaması da sıktır. Bu ağrı bele, uyluğa yayılım gösterebilir. Bazen de yalnızca topuk ağrısı, göğüs ağrısı ile başlayabilir.
AS öteki eklemleri etkiler mi ?
Evet. AS bazen, kalça, diz, ayak bilekleri ve omuzda ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Topuklarda ağrı görülebilir. Az sayıda hasta çene eklemi de etkilenebilir.
AS öteki organları etkiler mi?
Evet. Bazen göz, kalp, akciğerler ve böbrekleri etkileyebilir. Bunlar yaşamsal sorunlar yaratacak etkiler değildir ve daha kolay tedavi edilebilirler.
AS gözü nasıl etkiler ?
AS gözün bazı bölümlerinde yansısal olaya neden olabilir. Bu durumda genellikle ilk belirti, görmede hafif bulanıklaşmadır. Ama, kızarık bir gözle birlikte keskin bir acı da temel belirti olabilir. Kalıcı hasar oluşmaması için hemen tedavi edilmelidir. Bu durumda bir göz doktorundan yardım almak ve ona AS hastası olduğunuzu belirtmek yerinde olacaktır. Göz doktorunun vereceği göz damlaları yangıyı kısa sürede azaltacaktır. Yangı dirençli ise, bu damlaları uzun süre kullanmak gerekli olabilir.
AS kalbi nasıl etrkiler ?
AS’de bazen kalp hafif derecede etkilenebilir. Hastaların çoğunda o kadar hafiftir ki, ortaya çıkarmak zordur. Kalp kapakları ve ileti sisteminde bozukluk ortaya çıkabilir. Ancak, bunlar genellikle hastalarda herhangi bir sorun yaratmaz.
AS akciğerleri nasıl etkiler ?
Göğüs kafesi eklemleri ve kaslarını etkileyerek, özellikle soluk alıp verme, öksürme, aksırma, esneme, ıkınma sırasında ağrıya neden olabilir. Akciğerlerin tamamen havalanmasında bozulmaya yolaçar. Bazan akciğerlerin iç yapısında da tutuluşa neden olabilir. Bu nedenlerle, AS’te solunum egzersizleri çok önem taşır.AS’in geç dönemlerinde göğüs duvarı tamemen hareketsiz hale gelebilir ve akciğerlere hava giriş çıkışı etkilenebilir. Bunun anlamı, solunumun durması demek değildir. soluk alıp verirken, diyafram kası sürekli çalışır ve karnınız hareket eder. Aşırı yemek ve kalın giyinmek solunum için gereken çabayı arttıracağından, bunlardan kaçınmanız sizi daha rahat ettirecektir. Sigara içmemek çok önemlidir. Sigara içilmesi solunumu zorlaştıracağı gibi, ciddi göğüs hastalıklarına da neden olabilir.
AS böbrekleri nasıl etkiler ?
Az sayıdaki, ileri AS’li bazı hastalarda böbreklerde amiloid adı verilen bir proteinin birikmesi sonucunda böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Steroid yapıda olmayan yangı giderici ilaçlar da uzun süreli kullanımda bazı böbrek sorunlarına yol açabilir.
Başka etkileri var mıdır ?
Kilo kaybı, hafif ateş, yorgunluk, kansızlık ve bazen depresyon görülebilir. İyi beslenmeli ve istirahat etmelisiniz. Kansızlık için gerekirse doktorunuz size uygun ilaçları verecektir.

AS’li hastalarda görülebilen önemli bir sorun da osteoporoz’dur. Osteoporoz, kemiklerin yoğunluğunun azalması ve daha gözenekli hale gelmesiyle karakterli bir hastalıktır. En önemli sonuçları ise, omurlar ve kalça başta olmak üzere kolay kemik kırıklarının ortaya çıkmasıdır. Tanı için bazı laboratuvar incelemeleri ve kemik yoğunluğu ölçümü gereklidir. Tedavide, hekiminizin uygun göreceği ilaçlar ve düzenli yapacağinız egzersizler yararlı olacaktır.
AS herkesi aynı şekilde mi etkiler ?
Hayır. AS çok değişken bir hastalıktır. Birbirinin aynı olan iki AS olgusu yoktur. Bazı hastaların neredeyse hiç yakınması yokken, bazılarının çok önemli derecede yakınmaları olabilir.

Buna karşın, açıkça bilinmelidir ki egzersiz yapan hastaların durumu, egzersiz yapmayanlardan çok daha iyidir.
Ameliyat şart mı ?
Büyük olasılıkla hayır. Bu hastalığın tedavisinde cerrahi girişimler pek az yer tutar. AS’li hastaların yaklaşık %6’sı kalça protezine gereksinim duyar. Bu protez sayesinde hastanın eski hareketliliğine kavuşması önemli ölçüde başarıyla sağlanır ve hasarlı eklemden kaynaklanan ağrı ortadan kalkar. Omurgalarında aşırı kamburluk ortaya çıkan pek az sayıdaki hastada, bu durumun düzeltilmesi için cerrahi girişim uygulanması gerekebilir.
Hangi ilaçlar kullanılmalıdır ?
AS tedavisinde temel amaç ağrının azaltılması, vücut pozisyonunun ve eklem hareketliliğinin korunmasıdır. Hastalar ağrı nedeniyle bazı hareketlerden kaçınırlar. Hastalığın doğası gereği, istirahat ağrıyı daha da arttırır ve ayrıca eklem hareketliliğinin azalmasına, vücut pozisyonunun bozulmasına yol açar. AS’li hastaların %80’inden fazlası ağrı, sertlik ve yangıyı azaltmak amacıyla steroid olmayan yangı giderici ilaçlar kullanırlar. Geceleri yatarken kullanılan ilaç, gecenin iyi geçmesini, sabah daha rahat kalkmasını ve sertliğin azalmasını sağlar. Gerekirse, gündüzleri ek bir doz da kullanılabilir. Ancak, bazı hastalarda bu ilaçların başta mide-barsak sistemi olmak üzere bazı yan etkileriyle karşılaşılabilir. Bu hastalarda ise, mide koruyucu ilaçlardan yararlanılır ya da sadece parasetamol gibi basit ağrı kesici ilaçlar önerilir. Bazı hastalarda, steroid olmayan yangı giderici ilaçlar yeterli olmaz. Bu hastalarda, sulfasalazin (Salazopyrin) ya da metotreksat gibi ilaçların tedaviye eklenmesi gerekebilir.

Unutmayınız ! İlaç tedavisinin temel amacı, ağrınızı azaltarak, hareketliliğinizin devamını ve böylece çalışmanızı, egzersizlerinizi daha rahat yapmanızı ve vücut pozisyonunuzu korumanızı sağlamaktır.
Hastalık genetik midir ?
Hasta olan baba ya da annenin HLA-B27 genini çocuklarına iletme olasılığı %50’dir. Ancak, bu geni taşıyan herkeste AS ortaya çıkmaz.

Siz hastaysanız, çocuğunuzda AS gelişme olasılığı %10; eğer çocuğunuzda HLA-B27 geni varsa %20’dir. Hasta dede ya da nineden toruna AS hastalığının geçme olasılığı ise %5’tir.

Eğer çocuğunuzda erken AS bulguları gelişirse, bu konuda uzman bir doktora danışmanız yerinde olacaktır.
AS ile birlikte olan başka hastalıklar var mıdır?
Psoriazis (sedef) adı verilen hastalık AS ile birlikte olabilir. Psoriaziste vücut derisi ve saçlı deride pullanmalar vardır. Psoriazis bazen farklı şekillerdeki eklem tutuluşlarına da yol açabilir. Klamidya adlı bir bakterinin yol açtığı ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olan nonspesifik üretrit olarak bilinen hastalık bazen Reiter sendromuna yol açabilir. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı da AS ile ilişkilidir, ancak nedenleri bilinmemektedir. Bu iki hastalığın belirtileri kanlı ishal, ateş, kilo kaybı ve bazı hastalarda çevresel eklem tutuluşudur.
Kendimde AS olup olmadığından nasıl emin olabilirim ?
AS tanısı klinik bulgular eşliğinde, röntgen incelemelerinde karakteristik görünümlerin saptanmasıyla konur. Ancak, bazen başlangıçta röntgen bulguları henüz görülmeyebilir. Tanı koymada kan testleri pek yararlı değildir, ancak bu testler hastalığın aktivitesinin ve gidişini izlemede yararlıdır.
AS’in şifası var mıdır, tamamen iyileşir mi ?
Ne yazık ki hayır. Steroid olmayan yangı giderici ilaçlar ağrıyı azaltırlar, rahat bir uyku ve genel iyilik sağlarlar. Ancak, ilaç kullanmak tedavinin sadece bir bölümüdür. Uygun egzersizlerin yapılması AS tedavisinde çok önemli bir yer tutar. İlaçlar bu egzersizleri ağrısız olarak yapabilmenize yardımcı olur. Unutmayınız ! Tedavinin temeli egzersizlerdir.
Bu hastalık nasıl sonuçlanır, ne olurum ?
AS tüm hastalarda aynı gidişi izlemez. Hastadan hastaya farklılıklar gösterebilir. Genellikle, belirtiler yıllar boyunca gelir ve gider, çeşitli aralıklarla tekrarlar. Klasik olarak önce bel bölgesi sertleşir, sonra bu sertlik omurga boyunca yukarı doğru boyun bölgesine dek ilerler ve omurganız öne eğik bir şekilde hareketsiz kalır. Uygun tedavi edilmeyen bir hastada gelişecek klasik vücut pozisyonu, kalçalar ve dizlerde bükülme, omurgada (bel, sırt ve boyunda) hareketsizlik, sırtta kamburlaşma ve bombe bir karın şeklindedir. Bu kötü vücut pozisyonu, kötü görünüm yanısıra, günlük yaşamınızda birçok sorunla karşılaşmanıza neden olur. Eğer vücut pozisyonunuza özen gösterir, egzersizlerinizi düzenli olarak yapar ve önerilere uyarsanız ciddi sorunların önüne geçebilirsiniz.

Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>