Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Ergende Davranım Problemleri

Ergende Davranım Problemleri
12.09.2015
3970 Görüntülenme
0 Yorum

Çocukluk ve ergen dönemde oldukça sık rastlanan yaşadığı toplumda kabul görmeyen aykırı davranış stilleridir.

En sık karşılaştığımız biçimleri yalan söyleme, çevresindeki eşyalara zarar verme, başkalarının canını yakma, saldırganlık, sürekli kavga çıkarmak, izinsiz başkalarının eşyalarını alma, hayvanlara eziyet etmek, suç işlemeye eğimli olma, öfke nöbetleri, geceyi dışarıda geçirmek, eve gitmeme gibi başlayan sosyal kişilik bozukluğuna doğru dönüşen kişilik patolojisidir.

İntihar eğilimi, madde kullanımı (sigara vb) ve erken cinsel davranışlar gösterebilirler. Sorunların temelinde kendilerini değil başkalarının olduğunu ifade ederek sürekli başkalarını suçlama davranışı içerisindedirler. Kendi davranışları için hep mantıklı bir açıklama yapma çabası gözlemlenir. Eğitim başarıları düşüktür ve otoritenin her türlüsüyle sorunları vardır.

Stresli ev ortamı ve aile içi çatışmaların yoğun olduğu ortam, suç işleme oranı yüksek üyelerden oluşan aile bireyleri olması, anne-baba davranışlarının süreklileşen tutarsızlığı, annenin kronik depresyon yaşaması, babanın anti-sosyal kişilik bozukluğuna sahip olması, çocuğa karşı süreklileşen fiziksel şiddet, çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuklarda davranım bozukluğunu arttıran risk faktörleridir.

Zihinsel yetersizliği olan çocuklarda sık karşılaştığımız, muhakeme yeteneği az olan çocuklarda daha sık davranım bozukluğu görülebiliyor, ergenlerde kimlik bocalaması dediğimiz durumlar, dürtü bozuklukları olan, kültürel değerlerin zayıf olduğu ergenlerde de olabiliyor.

Davranım bozukluklarında genetik ve biyolojik faktörler rol oynayabiliyor, davranım bozukluğu olan ergenler ailede genellikle , alkol ve madde bağımlılığı gösteren kişilerdir.

Bu tarz davranış içerisinde olan bireylerle kurulan iletişim şekli önemlidir. Kızmak sorunu çözmeyeceği gibi daha da alevlendirecektir.

Çocuğun sosyal ortamını düzenlemek, daha doğru bir seviyeye getirebilmek bir avantajdır. Davranım bozukluklarında çocuğun yaşadığı ve aldığı risk çok önemlidir. Eğer yönetebileceği risklerse bunu davranışsal ve bilişsel terapilerle bir şekilde düzenlemesine organize etmesini sağlamasını öğretmek mümkün, ama yönetemeyeceği riskler alıyorsa kendisine ve çevresine zarar verecek riskler alıyorsa, hastane yatışları öncelik ve gereklilik kazanıyor. Çünkü yıkıcı davranım bozuklarında ne risk aldığının farkında olmayabilir. Anne-baba-öğretmen genci fazla eleştirirse ve engellemek istersek, bu engeli yıkmak gerektiğini ve kendini ispatlama çabasına girer ve engeli mutlaka yıkar.

Bu yüzden bir gençle çatışırken problemleri değil çözümleri konuşmak, "Nasıl çözeriz? Ne yapmalıyız bu durumu aşabilmek için?" Gence bunları sormak gerek.

Anne-babaların daha olgun bir tavır sergilemesi ve eleştirel dozu iyi ayarlaması gerekir. Çünkü karşımızdaki genç daha kontrolsüz ve sıkıntı yaşıyor. Gencin hangi yaşam alanında sıkıntı varsa, değerlendirmek ve aksayan problemleri düzeltmek ve daha verimli bir sosyal düzenek sağlamak gerekir.

Aileler ne yapabilir, çözüm önerileri nelerdir?

Ergenlik süreci yaşayan çocuklar, her fırsatta özgür ve bağımsız olmak istediklerini dile getirirler. Aileler öncelikli olarak, çocuklarının üzerinde bir baskı olmamalı, çatışmaları büyütecek söylemlerden uzak durmalıdırlar. Bu süreçte ergen, kendisinin yerine karar alınmasına tahammül gösteremez. Ancak aileler yine de ergeni başıboş bırakmamalı, almak istedikleri kararları ona söylettirmelidirler. Ailelerin söyledikleri ile yaptıkları arasında, ergenin görebileceği tutarsızlıklar ve farklılıklar olmamalıdır. Unutmamak gerekir ki gençler, duyduklarını değil, gördüklerini uygulamaya koyarlar. Dışarıya açılmaya çalışan gencin üzerinde baskı kurmak, onu ailesine daha fazla yabancılaştıracaktır. Buna dikkat etmek gerekir. Ergeni, aile ile ilgili karar alma mekanizmasına katmak, kendisine güveni sağlayacaktır. Ayrıca bu durum, saygı gördüğünü görmesine vesile olacaktır. Statü sahibi olduğunu hissedecektir. Ailelerin genellikle düştüğü hata olan eleştiri dilinin iyi ayarlanamaması, ergeni ailesinden daha da uzaklaştırabilir. Doğrudan kişiliğine yönelik bir dil kullanımı, ergende suçlandığı hissi uyandıracaktır. İnisiyatif alması konusunda yardımcı olunmalıdır. Hata yapıyor olsa bile, kendisine güvenildiği, kendisine hissettirilmelidir.

Ergen, yaptıklarından vazgeçirilmek için zorlanmamalıdır. Daha çok ikna edilme yolu denenmelidir. Ergen, her şeye rağmen ailesi tarafından sevildiğine ikna edilmelidir. Aksi takdirde, ailesiyle ilişkisi daha derin yaralar alabilir.

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>