Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Soru:
15.03.2013
Yetişkinlerde DEB-DEHB

Merhaba. Öncelikle meramımı anlatmam biraz uzun sürecek. Sonuna kadar okuyup yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Üslubumu yadırgayıp dalga geçtiğimi düşünmeyin lütfen. Gayet ciddi ve endişeliyim. Ancak hastaneye gitmek şu sıralar biraz uzak bir ihtimal benim için (GSS malum).
Beni huzursuz eden sorunum şöyle:
25 yaşında, üniversite son sınıf öğrencisiyim. (Okul uzatma konusunda sınır zorlayanlarından). Son dönemlerde, çeşitli kaynaklarda okuğum makaleler bende dikkat eksikliği bozukluğu olabileceği şüphesini doğurdu. Şöyle ki:
Derslere ve şu anda işime odaklanmak, yağlı direğe tırmanmak gibi zor geliyor. Okulumun uzamasının en önemli sebebi bu sanırım. (Yarım saat ders çalışmakla kasıntı mühendislik derslerini geçebilecek zekam yok zira. Ancak yumurta kapıya dayanmadan [sınavdan son 24 saat ama genel bir politika olarak "artık çok geç" diyebileceğim bir vakit] ders başına geçemiyorum. O 24 saatin de ancak 2-3 saati kitap başında oluyor. 2-3 saatin de ancak 30-60 dakika arasındaki bir bölümünde ders materyalleri ile muhatabım.) Şimdi çalıştığım yerde de verilen işi deadline gelip dayanana kadar yapamıyorum (son durumda gayrı resmi deadline geçti ancak ortada bir şey yok mesela), o zaman da acele ile yapılan iş haliyle pek tatmin edici olmuyor. Elimin altındaki internetin de yardımıyla dikkatim un kurabiyesi misali dağılıveriyor. İşimi kaybetmek veya okulu bir sene daha uzatmak kaldıramayacağım durumlar olacak.
Bazen de aşırı bir odaklanma durumu görüyorum kendimde. Bir meşe, kendi halinde bir orman ağacı gibi hareketsiz, dikkat kesildiğim anlar oluyor. Ancak çok sık yaşamıyorum bu durumu.
Okuduğum makalelerde bahsedilen hiperaktiflik özelliğini taşıdığımı sanmıyorum. Bataklık suyu gibi durgun bir insan evladıyım. Durgun ancak huzursuz. Otururken saatte 150 defa pozisyon değiştirip uyku arefesinde yataktaki devinimimle Çin malı bir tablet bilgisayarı 15 dakika kadar çalıştırabilecek kadar enerji üretebilirmişim gibi geliyor.
Derdimi okurken fark edebileceğiniz gibi düzgün bir akış içinde meramımı anlatamıyorum. O yüzden gözlemlediğim diğer belirtileri maddeler halinde yazıyorum:
* Yer-yön bulmak, yeni yerler öğrenmek çok zor geliyor. Sık sık kayboluyorum.
* Unutkanlık, bazen biraz fazlaca.
* Genel anlamda bir dikkat dağınıklığı. Yaptığım şeylere (bazıları zevk aldığım-ilgi duyduğum şeyler) uzun süreli odaklanamama.
* Bazen, bazı şeylere aşırı odaklanma
* Evimdeyken bir yerlere gidecekmiş gibi olmak. Balkonu pencereyi kanepeyi tavaf etmek.
* Ancak bir yere gerçekten gidecek olunca da bir şekilde geç kalmayı başarmak; saatler öncesinden hazırlanmış olsam bile.
* Kitap okurken (ki kitap okumayı seven bir insanım) seans başına 3289 defa ara verip başka şeylerle ilgilenmek. Teknik yazıları fazla kurcalamaktan, uzun ve sıkıcı makaleleri okumaktan itinayla kaçınmak.
* 0’a yakınsayan berbat zaman yönetimi.
* Impulsive davranışlara örnek olarak (özellikle iş görüşmelerinde sıkıntı oluyor-olmaya devam edecek): Önce konuşup sonra düşünmek. Bazen sadece konuşup pek düşünmemek.
* Uyumak üzereyken dışarıdan gelen seslere müthiş bir hassasiyet. (Gerçi geçici bir çözüm geliştirdim: "Dışarıdan gelen seslere takılmak istemiyorsan duymak istediğin sesi çıkart" temeline dayanıyor. Ancak her zaman mümkün olmuyor haliye.) Evin diğer bölümlerindeki hareket de rahatsızlık nedeni oluyor. Çoğunlukla en son yatan ben oluyorum bu nedenle.
* Genel bir huzursuzluk hali. Sıkça kıpırdanmak. Bazen bütün göğüs kafesimi doldurduğunu sandığım, heyecana benzer (kuzenin kuzene benzediği kadar ama) bir duygu, tarif edemiyorum. Bir sebebi var mı bilmiyorum ama öyle zamanlarda bazen "bu gün çok önemli bir şeyler olacak, ama ne?" hissi de eşlik ediyor.
* Alakası olabilir mi bilmiyorum ama zararsız-sevimli bir bipolar bozukluk esintisi. (ancak ne depresif aşamada çok depresif, ne de manik aşamada hakikaten "bak o kadar mutluyum ki omurgamla ip atlayabilirim, hadi çayın içine kahve koyup enerji dolalım. Ben balkondan uçmayı deneyeceğim, birazdan gelirim." durumlar sergiliyorum. Sadece tuhaf bir sarkaç gibi bir ruh halim. Mutluuuu-----Mutsuuuz [ikisinde de belirgin bir sebep yok, yalnız bir durumda beni gerçekten mutlu eden bir şey-durum ötekinde hüzne gark edebiliyor.]) Gerçi bu ifade fazla spekülatif ve tamamen kendi gözlemlerime dayanıyor.
* Başka bir problem ama belki ilgisi bulunabilir: Bir tutam sosyofobi sahibi olabilirim. [Toplum içinde telefonla konuşabiliyorum, hemen herkese adres sorabiliyorum ancak yemek yemek mesele oluyor yalnızken. Herkes yemeğimi nasıl üzerime döküp kendimi rezil edebileceğimi görmek için beni gözetliyor ya. Ya da birazdan yapacağım şey(salaklık) yüzünden bir süre evden çıkmamam gerecek gibi. Topluluk karşısında konuşmak zaten denemeye cesaret edebildiğim bir şey değil.]
* Çok önemli bir şeyi 12 saniye ila 3 dakika içinde unutabilmek. Tekrar tekrar sorup yine unutmayı başarmak. Bu sorun da sıkıntı oluyor. Sanki bazen beynimde bir yazma koruması oluşuyor. Az önce söylenen şey suyun lavabodan akması gibi iz bırakmadan kaybolup gidiyor. İşimle ilgili sıkıntı oluşturabilecek en önemli sorunlardan biri bu. (Bu sorunu her zaman yaşamıyorum gerçi.)
* Şimdi hatırlayamadığım nispeten önemsiz başka emareler de var...
Bunların önemli kısmını son bir kaç yıldır yaşıyorum (ya da bunların bir kaç yıldır farkındayım diyeyim). Kendi gözlemlerime dayandığı için yüksek güvenilirlikleri yok, alabildiğine subjektif yorumlar.
Bu yazdığım durumları fark ettiğimde ya umursamıyordum ya da başka şeylere yoruyordum. (Düşünmeden konuşma = Patavatsızlık; Okeyde arkadaşın kalkıp tuvaletten döndükten sonra gelmesini bekleyememe = Düz, sıradan, alakasız sabırsızlık; Unutkanlık = Herkes zaman zaman unutkanlaşır; Dikkatsizlik = E sen de dikkatli ol, vesaire) Ancak yukarıda sözünü ettiğim gibi; okuduklarım bende DEB-ADD olabileceğini düşündürdü. Ancak bazı makaleler ADHD tanısı konabilmesi için bu belirtilerin 6-7 yaşından öncesinde de görülmesi gerektiğini ifade ediyor ve benim hafızam pek o kadar eskilere erişmeme izin vermiyor (bu durum benim hastane kokusu + sıra bekleme + doktorun "Ritalin’le okul bitirebileceğini sanan salak üniversite öğrencisi, vermem ki ben ona kırmızı reçeteli şey, çok istiyorsa Prozac verip gönderirim, her hastalık belirtisi okuyup kendine yakıştırana ilaç yazsak oh ooo" iç sesinin dışa vurumuna katlanma ihtimali gibi durumlara girmekten beni alıkoyuyor.) Henüz doktora gitme imkanım olmadı ve bir süre daha olmayacak gibi.
Beni ciddiye alıp buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim.
Şimdi; benim anlattıklarımı baz alarak konuşmak gerekirse ADD/ADHD olma olasılığım nedir? Gerçekten evham nedeniyle hastalık belirtilerini kendime yakıştırıyor olabilir miyim? Gerçekten hasta olma ihtimalim varsa doktora gitme imkanı bulacağım zamana kadar ne yapmam gerekir?
Yakında yine sınavlar olacak, işim devam ediyor ve ben bu iki konuda da başarılı olmak istiyorum ancak bahsettiğim gibi ne ders çalışabiliyorum ne de işime odaklanabiliyorum. İlerisi karanlık görünüyor.

Bu Soruya Doktor Cevabı Gönder
Bu Soruya Verilen Cevaplar ve Yorumlar
Yorumlar ve Deneyimler
Toplam 1 yorum yapıldı.

Yorum
Atılay Bölükbaşı

Soru sahibinin deb davranışının seyrini merak ediyorum, ilaç tedavisinin başarılı olup olmadığını sormak istiyorum..

Cevap Yaz
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>