Yoga

Biraz form biraz meditasyon
Stresi azaltmak, zihni boşaltmak ve formda, esnek bir vücuda sahip olmak için uygulanan Power Yoga meraklılarının sayısı ABD’de her geçen gün artıyor.

Yoga; ünlülerin gittiği okullar, özel giysiler, aksesuarlar, video kasetler, dergilerle Amerika’da milyon dolarlarla ifade edilen bir business’a dönüştü.... Yoğun işleri nedeniyle meditasyona vakit ayırmakta zorlananların imdadına ise internet sitelerinde düzenlenen kurslar yetişiyor.


Önemli kararların doğru bir ruh haliyle alınması gerektiğine inanan Amerikan Yüksek Yargı Mahkemesi hakimlerinden Sandra Day O’Connor, her salı sabahı mahkeme binasının spor salonuna giriyor, yoga pozisyonunu alıyor ve meslektaşlarını soğuk, sıradan bir “Günaydın” yerine, ’”Namaste” diyerek selamlıyor. Namaste’ın anlamı “içimdeki ilahi güç, senin içindeki ilahi güç karşısında eğiliyor’...

Namaste, ABD’de giderek daha çok insanın diline dolanan bir kelime. Çünkü ülkede power yoga tutkunlarının sayısı giderek artıyor. Julia Roberts, Meg Ryan, Ricky Martin, Charlie Sheen, Christy Turlington, Jane Fonda, Gwyneth Paltrow gibi ünlülerin de gönül verdiği power yoga sayesinde hem iç huzur sağlanıyor hem beden forma sokuluyor. Geleneksel yoga hareketleriyle fitnesi birleştiren power yoga, bedenin ve zihnin rahatlamasını sağlıyor. Power yogada hareketler sürekli, bir hareketten diğerine çok kısa aralıklarla geçiliyor. Egzersizlere kalça ve iskeleti açan hareketlerle başlanıyor. Daha sonra vücuttaki yedi temel ‘şakra’yı açmaya yönelik hareketlere geçiliyor.

Hareket zorluğu ve vizyonu
Power yoga, orijinal yoga disiplininden farklı. Klasik yoganın iki uç akımını kucaklıyor. Her iki disiplin de atletik açıdan zor çünkü geleneksel meditasyonla yoğun bir fiziksel aktiviteyi buluşturuyor: Aerobik, body building pilates hareketleri öylesine hızlı yapılıyorki antremanlı olmayanların sakatlanması içten bile değil.

New York’taki Jivamukti power yoganın merkezi. Madonna ve Sting’in sponsor olduğu merkezin duvarlarını Jane Fonda, Gwyneth Paltrow gibi ünlü yoga power tutkunlarının fotoğrafları süslüyor. Paltrow, yoganın gücünü Hindistan’a yaptığı bir seyahat sırasında keşfetmiş. 500 dolar karşılığında yoganın sırlarını öğrencilere aktaran bir gurudan.
ABD’deki spor salonlarının yüzde 75’i yoga ve meditasyon kursları düzenliyor, yoga yapanların sayısının ise 5 milyonu bulduğu tahmin ediliyor.

Yogaya duyulan ilgi ‘yoga butikleri’nin sayısının da artmasına yol açıyor: Butiklerde çıplak ayak olmak istemeyen için yumuşak ve çok hafif ayakkabılar, yoga hareketlerini rahat yapmayı sağlayan bol tünikler, tulumlara, tütsülerden özel aromalı kremlere herşeyi bulmak mümkün... Özellikle Christy Turlington imzalı ashram giysileri çok satılıyor.

Çeşitli video kasetler ise yogayı evde öğrenmek isteyenlerin hizmetinde. Yee ve Patricia Walden’ın kasetleri Amazon sitesinde en çok satanlar arasında.
Dansla yogayı buluşturmak isteyenler ise Suzanne McGinnis’in açtığı okula gitmeyi yeğliyor.70’li yılların disko parçaları eşliğinde yapılan «yoga cardio class» dersleri çok eğlenceli geçiyor.

İnternette yoga kursu
Yoğun işleri nedeniyle meditasyona vakit ayırmakta zorlananların imdadına ise ABD’de yogayı yaymayı amaçlayan “American Buddhist Center” yetişiyor. Merkezin kurucusu Lama Surya Das, “Günlük meditasyon için online ortam yarattık” diyor. Evden veya işyerinden

http://www.americanbuddhistcenter.org/ adresine bağlanıldığında zihni ve bedeni gevşetmek için 5 dakika yeterli diyor merkezin uzmanları. Ekranda beliren kurallara uymak yeterli. Kolay, uzman olmayanların da rahatlıkla yapabileceği hareketler. Daha çok vakti olanlar için 10 veya 20 dakikalık seanslar da var. http://www.americanbuddhistcenter.org/