Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Kolon Hidrorterapi Hakkında Genel Bilgiler

Son 10 yılda kolit patoloji hastalarında bir artış meydana gelmiştir. Spazmodik kolik, kabızlık, diverticulosis, polip, kanser gibi kolik patoloji ve hastalıklar gelişmiş ülkelerde neredeyse kalıcı hale gelmiştir. Bu rahatsızlıklardaki artış bağırsak hijyeni konusunda çalışmaları da hızlandırmış ve birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar ışığında sağlığa geri kavuşma konusunda temel bir adım atılmıştır

Ne yediğimiz ve nasıl yediğimiz bağırsak sorunlarımızın temel nedenidir.

Araştırmalar göstermiştir ki diyet sırasında fazla karbonhidrat tüketimi ve lif eksikliği bağırsaklardaki transfer zamanını artırmakta ve kolonu kangren işleminin gerçekleşmesi için uyarmaktadır. Kabızlığa neden olan bu iki faktör ayrıca diverticulosis, kolit ve kolon kanseri gibi birçok bağırsak hastalıklarına da yol açmaktadır ki bunların çoğu erken teşhis edilirse, tedavi başarı yüzdesi oldukça yüksektir.

Modern yiyecekler bu hastalıkların en büyük nedenlerini teşkil etmektedir. Yağca zengin bir diyet, donmuş gıdalar, kimyasal gıdalar ve katkı maddesi çok olan gıdalar yani lif oranı artırılmış diyet çeşitleri bağırsak yüzeyinin dengesini bozmakta, hatta çoğu zaman sancılı ağrılara neden olmaktadır.
Bağırsak yüzeyi ile yiyecek kalitesi arasında bir ilişki bulunmaktadır. Yani uygun olmayan bir yiyecek türü bağırsak hastalığı olan kolik patolojiyi üretebilir.

Fermantasyon prosesinde, karbondioksit ve organik aside dönüşen karbonhidratlar (şeker, nişasta) kısmi olarak mukus tarafından emilir ve metabolizma içinde asimile edilir. Önemli ve gerekli maddeler en iyi şekilde kullanılır; gereksiz ve kullanılmayacak olan maddeler de vücuttan çıkartılar veya bağlayıcı dokularca alınıp organlar için destekleyici olarak kullanılırlar.

Kangren sırasında albüminler kendiliğinden dönüşmektedir: Kangren bakterilerinin ayrışma ürünleri basittir, toksik etkenlerinden dolayı, su dokularına ve lenflere emilimi sonrasında asit üretmektedir.

KARDİOVASKÜLAR RAHATSIZLIKLAR
Kolik rahatsızlıklar kalp ve kolon ile olan anatomik yapıdan dolayı direk kalbe bağlı rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Kabızlık durumunda, genişleyen kolon diyaframa yaslanır ki bu arada lap yatmaktadır, bu da kalp anjinini, kalp ritim rahatsızlıklarını, nefes darlığını rahatsızlılarını doğurur.

Bağırsak toksinleri kana transfer edilir, kardiovasküler sistemde saklanmaz. Yani arteriosiklerosise eğilim vardır ve ciddi kardiovasküler rahatsızlıklar için koşulların gelişmesini sağlar: arteriyal hipertansiyon, göğüs anjini, kalp krizi, mafsal iltihabına neden olabilir.

İLTAHABİ YÜKSEK ROMATİZMAL ETKİLER
Acı verici veya hareket engelleyici ağrılara, bağırsaksal zehirlenmelere neden olabileceğinden önem verilmelidir. Özellikle gut, tendinitis, iltahabi durumlar olabilir. Tüm bu vakalar kolonun özelliklerine itmektedir: bazı durumlarda krizler, kabızlıklar kötü durumlara sevk edebilir.

ORAL RAHATSIZLIKLAR
Kolon çok yüklendiğinde, genel duruma göre bir zorlanma ve karay koyma söz konusudur.

KAS RAHATSIZLIKLARI
Bağırsak erimesi genel bir zayıflığa neden olmaktadır, genel olarak kassal, kas duvarlarında meydana gelen bir rahatlama ile oluşmaktadır. En çok görülen durum yorgunluktan ve erken yaşlanma sorunundan kaynaklanmaktadır.

DERİ RAHATSIZLIKLARI
Bağırsak zehirlenmelerine en güzel referans olabilecek yer olan deride, bağırsak toksinleri yerleşmiştir.
Bazı deri problemleri zehirlenme ile ilgilidir, özellikle akne, bazı sedef hastalıkları ve egzema. Bunun gelişimi kolona bağlı olarak meydana gelmektedir. Bu tip deri etkilerinde rahatsızlığın başlangıcı görülebilmektedir.

Geri kalan gıda nerdeyse sindirilmiş veya sindirilmemiş olarak kolonda yer etmiş ve fermantasyon depozit formlarına dönüşmüştür. Albümin kronik bağırsaklarda yerleşmiş, zehirlenme prosesi ile karakterize edilmiştir, patolojik açıdan organizma ve onun bağışıklık sistemi toksik zehirlenmeden dolayı hasara uğrar. Kan zehirlenmesi, bağırsaktan emilme sonucu oluşur, tüm organizmada zehirlenmeye neden olur.
Bağırsaktaki aşırı yüklenme sonucunda, tüm organizmada meydana gelen zehirlenme için tüm belirtiler oluşmaktadır. Tüm bu belirtiler, uzun zaman içinde, kronik dejeneratif göstergesidir.

İkinci bir faktör de yemek yeme yöntemimizdir, bu aynı zamanda sindirim kalitesinin durumu ile bağlıdır.
Sinir sistemi tüm organları kontrol eden dengesini yitirebilir. Mükemmel bir emilmeyi ve yiyecek eliminasyonunu engelleyebilir. Bunun sebeple organlar açısından ve optimal sağlık için kolon önemli bir rol oynar, bağırsak hijyenini sağlar ve romatizmal bağırsak sancılarını önler.


2. KOLON ETKİLERİNİN SONUÇLARI
Organizmanın sağlığı kolon sağlığına bağlıdır, yani direk olarak söylenmesi gerekirse; kalite toksik sisteme ve artıkların eliminasyonuna bağlıdır. Kolon dışkılama sisteminin ana parçalarından biridir ve yiyeceklerin ve diğer vücut artıkların eliminasyonundan sorumludur, ayrıca bizi hastalıklardan ve iltahaplardan korur.

Medikal profesyoneller kolonun sağlığımızdaki öneminin yeri anladılar. Tüm hastalıklarda, bağırsakların önemli bir rolü vardır. Yiyeceklerin sağlıklı bir şekilde transferi vücudumuzda 24 saatten azdır. Ortalama olarak İngiltere'de erkekler için 60 saat ve kadınlarda 70 saattir. İngiltere'de yaşayan insanlar dünyadakilere göre en çok kabızlık çeken insanlardır.

KARACİĞER RAHATSIZLIK BELİRTİLERİ

Kan yoluyla kana geçen bağırsak toksinleri öncelikle karaciğere uğrar, sonra da nötralize olurlar daha sonra safra veya idrar yolu ile saflaşır. Ama ulaşan toksinlerin miktarı büyük olduğunda ve devamlı tekrarlandığında toksinler taşıp kana karışırlar. Kirli ve düzensiz bir kolon karaciğeri dengesizliğe neden olur, aynı zamanda sindirimin de verimini etkiler.

KRONİK KABIZLIK ve KANSER: Hayali mi Gerçek mi ?
San Francisco Üniversitesi tarafından yapılan ve yayınlanan bir araştırma sonucunda; toksik maddelerin kolona aşırı yüklenme sonucunda organizma üzerinde yok edici etkisi olabileceği fikrini ispatlanmıştır.
Kronik kabızlıkla ilgili olarak, bir öncekine benzer bir araştırma 1481 kadın üzerinde yapılmış, ayrıca birbirinden farklı memeli hücre davranışları incelenmiştir.
Dr. Kousmine, uzun zaman önce fark etmiştir ki; bağırsak sarsıntıları ile kanser oluşumu arasında bir ilgileşim bulunmaktadır. Kendisi kanser tümörlerin ortaya çıkışında bağırsak organizmalarının sarsılmalarının önemli bir payı olduğunu vurgulamaktadır.
Geleneksel olarak, müshil kabızlık tedavisinde kullanılmaktadır, yine de müshilin kolik mukozaya verdiği hasar sadece semptomik olup verimi sınırlıdır. Bir spazm oluşumunu tetiklerler, kolon stresi biriken maddelerin boşalmasını sağlar, ama eskiler hala duvara yapışık bir halde kalır. Örneğin Amerika'da müshil ilaçlarına 400 milyon dolardan fazla harcanmaktadır, bu da birçok kişinin kabızlık sorunu yaşadığını göstermektedir.
Devamlı müshil ilacı kullanmak kolonda kronik iltahaplanmayı getirir. Devamında kolon duvarında duyarsızlık başlar ve ikinci bir kabızlık başlar. Bunun sonucunda tehlikeli diareler görünür ki bu diareler müshil kullanımı gereksimi sırasında ortaya çıkar. Aynı zamanda vitamin ve mineral eksiklikleri de başlar. Tüm bunlar kolon kanserini tetikler.

Müshil kimyasal tahriş edici maddeler gibi hareket eder ve anormal olarak kolonun mukoz duvarını uyarır ki, rahatsız eden maddeyi dışarı atmak ister. Bu ilaçlara bağımlı kalmak çok kolaydır ve kolon bu ilaçlar yüzünden yıpranır. En az uygun değer yolu oral olup büyük bağırsağın boşalmasını sağlar. Müshilin çoğu hasta içinde dehidratasyona uğrar. Kolon terapi alternatif olarak kolonu doldurur ve boşaltır ve hastanın hidrasyon durumunu geliştirir.
Kolon hidroterapi tekniği ile su banyolama gibi çalışır, temizleme olarak değil. Banyolama sayesinde kolon duvarına yapışık kalan maddeler de emilir. Sonuç olarak yumuşak ve verimli bir temizleme gerçekleşir. Hidroterapi seansı 30–40 dk arasında sürer ve gayet kolay bir işlemdir. Kolonun temizlenmesi için zehirlenmeye bağlı olarak yaklaşık olarak 3–4 seansa ihtiyaç vardır. İkinci veya üçüncü seansta eliminasyonun en önemli aşaması olarak gözlenir.

KOLON HİDROTERAPİNİN ETKİLERİ
1. Atık Tahliyesi
Bağırsaklarımızdan her şeyi attıktan sonra;
— Toplam kolon hacminde bir azalma olacaktır. Bu da yok olan veya zayıflayan
komşu organlara yapılan sıkıştırmadan dolayıdır.
— İç karın basıncı düşer, bu da kalbe doğru giden venöz dönüşünün güçlendirilmesindendir.
— Kalçalardaki basınç ve özellikle bel kemiği kolonu zayıflar, ama toplam verimi
artırır.
2. Zehirlerden Arınma
Büyük bağırsak içinde iki farklı reaksiyon gerçekleşmektedir: emilme ve eliminasyon. Bazı elementler emilir; ilaçlar, sindirim sırasında kalan iz elementler, yararlı maddeler ve genelde su.
Organizmanın normal metabolik reaksiyonundan gelen toksinler ve diğer yenilen yiyecekler elimine edilir.
Sorun bu ilişki tersyüz olduğunda meydana gelmekte ve toksinlerin emilimi ortaya çıkmaktadır.
Kolon hidroterapinin etkisi bir çoktur: kilo kaybı, genital ve idrar rahatsızlıkları olanlarda rahatlama, yeniden hareketlenmesi ve genel bir iyileşme.

Enema ile çalışma farkı; hidroterapide kolonda tüm temizliğine izin verilmesi.
Mukozanın yeniden yapılanmasından, bağırsağa yapışan maddelerin emilimini hidroterapi en iyi şekilde yapar. İstenmeyen misafirlerin ( patolojik flora, maya, mantar, parazit...) kolondan gönderimi sağlanır ve normal bir bağırsak ortamı sağlanır. Genel olarak acidophilous alımına terapi sırasında, izin verilir.

OZON - TERAPİ : Kolon terapinin ikinci basamağı

Kolon, bir kere temizlendi mi ve toksinlerden, atıklardan tamamen arınması gerekmektedir. Ozon bu iş için kullanılmaktadır ve tedavi için ozon oksijen içinde seyreltilmektedir. Sıvı rektumdan verilir ve kolon temizlemek için kolona ulaşır.
Ozon oksijenden türetilen bir enfeksiyon önleyicidir ve ikinci bir etkisi yoktur. Bakteriler, virüsler, mantarlar ve anti- parazit faaliyetleri tarafından meydana gelen kolik çevreyi temizler: aynı zamanda toksinleri nötralize eder, mukozada meydana gelen hasarları onarır, kolik spazmı zayıflatır.
Kolik mukozadan girerek, bir kısım ozon da kan yolu ile girerek karaciğere ulaşır ve önemli işler yapar; zehirlerden arınma, hepatit ve yeniden güçlenme gibi.
Yaralı özellikleri işlev görürken kolik yolu ile bazı etkileri de meydana gelebilmektedir.

KİMLERE KOLON HİDROTERAPİ UYGULANMALI?
Doğal bir terapi olup, tersine etkileri oldukça azdır. Bu yüzden her yaşta herkes için tavsiye edilir ve özellikle aşağıda belirtilen patolojik özelliklere sahip kişiler için uygulanmalıdır:
Bağırsak Rahatsızlığı olanlara
Öncelikle kabızlık şikâyeti olanlara tavsiye edilir. Bunlara hamile bayanlar da dâhildir. Ama bir aydan daha fazla hamile olanlara tavsiye edilmez. Ülserik kolit, spazmlı kolit

Kan Dolaşımına Etkisi
İkinci olarak, vaskülar, venöz veya lenfatic sorunları olanlara tavsiye edilir.

Herhangi bir çeşit anestezi öncesi veya sonrası, anestezi genel veya epidural olabilir.

Deriye Etkisi
Bu uygulama estetik terapi için uygulanır, bağırsak hijyen açısından kronik veya akut deri problemlerine yol açabilir, örneğin; psöriazis, egzama, akne.
Bu problemler kolon terapi ile iyileşmektedir.

Migrene Etkisi
Bir yandan bele yapılan rahatlama ile migrenin kas gerilimi azalır. Bir yandan da toksin eliminasyonu migreni tamamen yok eder.

Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>