Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Ofiste Çalışırken Alternatif İçecekler

Ofiste Çalışırken Alternatif İçecekler
30.12.2010
9614 Görüntülenme
0 Yorum

Kış mevsiminin etkisini iyice göstermeye başladığı şu günlerde, hava sıcaklığının azalmasıyla birlikte grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık pusuda beklemektedir. Bu dönemi sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. Öte yandan çevremizde sağlığı olumsuz yönde etkileyecek o kadar çok faktör var ki: Vücutta metabolik yolla oluşabileceği gibi UV ışınlar, virüsler, radyasyon, çevre kirliliği, sigara dumanına maruz kalınması, enfeksiyon, stres, alkol ve bazı ilaçların alımı ile de oluşabilen reaktif oksijen türleri için, besinler yolu ile antioksidanların alımı artırılmalıdır.

Beslenme, pek çok insan tarafından karın doyurmak, canın istediği besinleri yemek, içmek şeklinde tanımlanmaktadır. Halbuki vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve 50’ye yakın türde besin öğesinin, yeterli ve dengeli bir şekilde besinler yolu ile alınması gerekmektedir. Ancak tek tip beslenerek, sürekli öğün atlayarak, bir besinden fazla miktarda yiyerek vs. sağlıklı kalabilmek pek mümkün olamamakta. Besin çeşitliliğine önem verilmelidir. Ancak iş ortamında her zaman için sağlıklı mönüler ile karşılaşma imkanı bulunmuyor. Genelde kısıtlı bir zaman diliminde, alelacele yenilen fast food tarzı besinler hem sağlık hem de temizlik açısından kuşku uyandırmakta. Bu sıkıntılara ofise konulan çay, kahve, sıcak çikolata, capuccino makinelerinden alınan içecekleri de ekleyebiliriz. Bu tür içeceklerde bulunan kafein, kişide farkına varamasa bile az da olsa bağımlılık yapmakta, hatta birey çalışmadığı günlerde bu tarz içecekleri içmediği için uyanmakta güçlük çekmekte, baş ağrısı ile karşılaşmaktadır. İlave olarak şeker eklenmesi de fazla enerji alımına yol açmaktadır.

Örnek olarak; her gün 2 şekerli olarak içilen 3 adet çay 72 kkal. enerji vermektedir. Göz ardı edilecek kadar az görünen bu enerji kişiye senede 3.75 kg. ağırlık kazandırmaktadır. Ağırlık çok değişken bir kavramdır, gün içerisinde bile baskülde 1 - 2 kg. farklılıkla karşılaşılmaktadır. Ancak 10 sene süresince bu şekilde içilen çay 37,5 kg. olarak geri dönmektedir. İşte size obezite ve beraberinde 40’ı aşkın hastalık için çıkartılan bir davetiye. Halbuki o çayların içerisine yapay tatlandırıcı atıldığı durumlarda böylesi bir sorun ortaya çıkmamaktadır. Bu nedenle aşırı şeker tüketiminden kaçınmakta yarar vardır. Öte yandan bu tarz hiçbir makinede “yapay tatlandırıcılı” gibi bir seçenek bulunmamakta, kişi de şeker tadını rafine şekerden karşılama yoluna başvurmaktadır. Son zamanlarda şeker kullanımının hızla artmasıyla birlikte kalp - damar hastalıkları, diyabet, kanser, sindirim sistemi hastalıkları ve romatizmal hastalıkların görülme sıklıklarında artışlar olmaktadır.

Alternatif Olarak Neler İçilebilir?

Su, vücuttan toksinleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Gün içerisinde kahve molası yerine su molası vermek daha sağlıklıdır. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, zencefil, rezene, nar, ekinezya, kekik otu gibi bitki çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu etkileri bulunmaktadır. Bunlarla birlikte doğal maden suları, süt, ayran, salep, taze sıkılmış veya piyasada artık sıkça karşılaştığımız % 100 meyve suları yemeklerle birlikte ve/veya ara öğünlerde rahatlıkla içilebilir.

İşte bu içeceklerden birkaçının içerdiği faydalara örnekler:

  • Elma suyu:

Pektin, potasyum, magnezyum, kalsiyum E ve K vitamini içerir. Elma suyu içinde kuvvetli antioksidan özellikler gösteren farklı fitokimyasallar da içeriyor. Elma suyu %9-34 oranında (kötü huylu) LDL oksidasyonunu önleyici, kalp hastalıkları ve bazı kanser risklerini azaltıcı etki içermektedir.

  • Kayısı suyu:

Bir bardak kayısı suyu günlük A vitamini gereksiniminin 1/3’ünü karşılamaktadır. Demir, magnezyum, potasyum ve fosfor da içermektedir. Yapılan çalışmalar, karotenoitlerin antioksidan özellikler gösterdiğini ve kansere karşı potansiyel koruyucu etkisi olduğunu ortaya koymaktadır.

  • Portakal suyu:

Kalsiyum, magnezyum ve C vitamini deposudur. Potasyum ve folik asit için iyi kaynaktır. Portakal suyunun oksidatif stresi azalttığını, (iyi huylu) HDL-kolesterolü yükselttiği bilinmektedir.

  • Üzüm suyu:

Potasyum, demir, folik asit, A ve C vitamini ile polifenollerden zengindir. Özellikle mor üzüm ve mor üzüm suyunda bulunan polifenollerin kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkilerinin olduğu uzmanlar tarafından onaylanmaktadır. Antioksidan özelliğinden ötürü cildin yaşlanmasını geciktirmektedir.

  • Meyve-sebze özlü kokteyller:

Soğuk ve kirli havaların yol açabileceği olumsuzluklara karşı güçlü bir sağlık ve güzellik iksiridir. Taze sebze ve meyvelerin zengin içeriği organizmanın günlük gereksinimini karşılarken soğuk ve puslu havalarda korumasız kalan cildin de içeriden beslenmesini sağlar. Bu nedenle içinde bulunduğumuz şu günlerde günde en az bir bardak meyve kokteyli içilmesinde yarar vardır.

Yapılan bilimsel çalışmalarda biyoaktif bileşenlerin sebze ve meyvelere kıyasla sebze ve meyve sularından daha kolay emilebildiği belirtilmektedir. Bu nedenle sebze ve meyve yemenin yanında ara sıra taze sıkılmış sebze ve meyve sularının hazırlanması ya da uluslararası standartlara ve Türk Gıda Kodeksi'ne göre içerdiği meyve oranı % 100 olan ve hiçbir gıda katkı maddesi içermeyen % 100 meyve sularının içilmesi tercih edilmelidir.

  • Ekinezya:

Soğuk algınlığı, nezle, boğaz ağrısı ve idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisinde önerilmektedir.

  • Ihlamur:

Yatıştırıcı, idrar söktürücü, dolaşımı düzenleyici, göğsü yumuşatıcı ve balgam söktürücü özellikler içeren ıhlamur mide için de faydalı etkiler göstermektedir.

  • Kuşburnu:

Yüksek oranda C vitamini içeren kuşburnu, yaygın görünen kış hastalıklarından koruyucu etkiler içermesinin yanında kanı temizler, bağırsakları yumuşatır, mide kramplarına iyi gelir.

Genel olarak karaciğeri fazla yormaması adına bu tür içecekleri günde 3 - 5 fincandan fazla içmemekte yarar vardır. Azı karar, çoğu zarar prensibi bu tür içeceklerde de geçerlidir. Örneğin yeşil çayın kanserden koruyucu etkileri bilimsel olarak kanıtlansa da, “çok faydalı” diyerek günde 5 fincandan fazla içerseniz kalp ritminde sıkıntılara yol açmaktadır.

 

Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>