Web sitemizde kullanıcı deneyimini artıran Çerezler (Cookie) kullanılmaktadır. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmektesiniz.
X

Engellenme Duygusuyla Başa Çıkmak

Engellenme Duygusuyla Başa Çıkmak
19.10.2011
8369 Görüntülenme
0 Yorum

Engellenme, amacına ulaşmamış, önlenmiş güdülerin ortaya çıkardığı heyecan halidir. Değişik şiddet derecelerinde her gün engellenme duygusunu yaşarız. Bu gün engellenmeyle nasıl başaçıkabileceğimizi göreceğiz.

Engellenme konusunda başaçıkma yollarını iki temel grupta toplayabiliriz:

  1. Bilinçli ve planlanmış başa çıkma yolları,
  2. Bilinçsiz ve planlanmamış başa çıkma yolları.

İlk gruptaki davranışlar, düşünülerek, belirli bir program çerçevesinde hazırlanmıştır ve birey hangi davranışı, ne amaçla yaptığının farkındadır. İkinci gruptaki davranışlar ise planlanmamıştır ve kendiliğinden ortaya çıkan tepkilerden oluşur. Birey bu davranışıyla engellenme duygusu arasındaki ilişkinin çoğu kez bilincinde değildir. Aşağıda her grup davranışı ayrı ayrı inceleyeceğiz. Günlük yaşamda birey, her iki türden başaçıkma davranışını da aynı anda gösterebilir.

Bilinçli Başa Çıkma Yolları:

Engellenme duygusunun kaynağı ya çevredir ya da bireyin kendisidir. Engellenme duygusu bireyin içinde bulunduğu sosyal ya da fiziksel çevreden kaynaklanıyorsa, onunla başa çıkmak için atılacak adımlar, bireyin kendi özelliklerinden kaynaklanan engellenme duygusuyla başa çıkmak için atılacak adımlardan farklı olur. Belirli bir engellenme duygusu aynı zamanda hem ortamın koşullarından, hem de bireyin kişisel özelliklerinden kaynaklanabilir. Aşağıda her iki tür kaynaktan gelen engellenme duygusuyla başa çıkmada kullanılan güvenli girişkenlik yaklaşımını gözden geçireceğiz.

  1. Hangi güdünün engellendiğini anlayın,
  2. İstediğimizi gerçekleştirmemize neyin engel olduğunu anlayın,
  3. Uygulamaya dönük durum değerlendirmesi yapın,
  4. Uygulamaya dönük bir plan yaparak adım adım planınızı gerçekleştirin.

Engellenme duygusuyla nasıl başa çıkabileceğimiz konusuyla ilgili olarak yukarıdaki adımları böylece gözden geçirdikten sonra, şimdi bazı genellemeler yapalım.

  1. Engellenme duygusuyla başa çıkmak için sizin faal olmanız gerekir. Engellenme duygusunun etkisi altında son derece kızgın ve bozuk bir ruh hali içinde hiçbir şey yapmamak, size bir çözüm getirmez. Engellenme duygusuyla pasif olarak ilgilenirsek (engellenme duygumuzla mücadele etmezsek), karamsar bir dünya görüşünü dile getiren şarkılar, türküler dinleyerek, yaşamın adil olmadığını düşünerek, kendimizi olumsuz alışkanlıklara daha çok kaptırarak kendimize daha çok zarar veririz.
  2. Engellenme duygusuyla başaçıkmada, çevreden kaynaklanan engelleri olduğu kadar, kişinin kendisinden kaynaklanan engelleri de göz önüne almak zorundayız. Kişinin çevresindeki kişi ve olaylar, o kişinin belirli tür düşünce ve tutumlardan dolayı engel durumuna girebilir. Bu nedenle, kişinin kendisindeki özelliğin farkında olması, onun çevresindeki engellerle başa çıkmasında yararlı olur.
  3. Kendisinin ve çevresinin bilincinde olan kişi başaçıkamayacağı türden engellenme duygusunun ortaya çıkmasını büyük ölçüde önleyebilir. Kendini ve çevresini tanıyan kişi, arzu ve isteklerini gerçekçi bir anlamda değerlendirebilir, ortama ve kendine uygun olmayan veya gücünün yetmeyeceği durumlara kendini sokmaz. Böylece engellenme ortaya çıkmadan önlenmiş olur

Çözümü Olmayan Sorunlarla Başaçıkma:

Bizde engellenme duygusu yaratan bazı durumları değiştirecek gücümüz yoktur. Yeteneğimiz olmayan bir konuda başarıya ulaşmaya çalışmak buna örnek olabilir.

Gerekli boy uzunluğu ve diğer atletik yetenekleri bulunmayan bir kimse, basketbol oyununda başarılı olmayı istese de, başarılı olamaz. Başka bir örnekte “gönlünü kaptırma” alanından verebiliriz. Siz bir kimseyi sevebilirsiniz, ancak karşınızdaki kimse size karşı böyle bir duygu beslemeyebilir. Ne yaparsanız yapın, kişinin duygularını değiştiremezsiniz. Bu örnekler göstermektedir ki, engellenme duygusu normal yaşamın bir parçasıdır.

Engellenme duygusunu yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak kabul edebilmek, sağlıklı yönde ilk adımı oluşturur. Böyle bir kabullenme, daha gerçekçi ve daha olgun bir yaklaşım biçimine işaret eder. Yukarıda sözünü ettiğimiz olgun bir yaklaşım biçiminin yanı sıra, engellenme duygusuyla başaçıkmada bize yardımcı olacak iki önemli adım vardır. Her iki adım da içinde bulunduğunuz çevrede değil, bizim kendimizde bazı değişiklikler yapmamızı gerektirir. Bu adımlardan biri engellenme duygusuyla ilgili hoşgörü düzeyimizi artırmayı, diğeri de bizim beklenti düzeyimizi alçaltmayı içerir.

Engellenme Duygusuyla İlgili Hoşgörü Düzeyinizi Artırmak:

Bireylerin engellenme duygusuyla ilgili hoşgörü düzeyleri eğitimle değiştirilebilir. Belirli bir eğitim sonucu, kişinin engellenme duygusu yaratan çevreyle uyum içine girmesiyle sağlanır.

Bu tekniği şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Babasının ölümünden sonra ailenin en büyüğü durumunda kalan Kadir, kendisine birçok sorumluluklar yüklendiğinin farkındadır. Kadir, bir yandan babasının kaybına üzülür, bir yandan da yeni sorumlulukların altından nasıl kalkacağını düşünür. Cenaze işlemleri, cenazeden sonra yapılması gerekli resmi işler, daha sonra verasetle ilgili işlemler, küçük kardeşlerin eğitimiyle ilgili sorunlar, annenin bakımı, kardeşlerin birbirleriyle ilişkilerinde ortaya çıkabilecek gerginlikler ve mal mülk kavgası Kadir’ i geceleri uykusuz bırakır.

Bu aşamada Kadir, durumun tümünü algılar ve durumun tümü onun başaçıkabileceğinden daha büyük gözükür. Kadir, durumu oluşturan öğeleri teker teker görebilir ve her öğeyi teker teker çözmeyi planlarsa, sorun daha küçülür ve gücünün yetebileceği bir durum ortaya çıkar. Bu yaklaşım içinde olduğu zaman Kadir, önce cenaze işlemlerini ele alır ve geri kalan diğer konulara şimdilik kafasını yormaz. Cenaze işlemleri bittikten sonra, ikinci adımda doldurulacak resmi evrakları ve formları düşünmeye başlar. Bu aşamayı hallettikten sonra üçüncü aşamaya geçer. Böylece her aşamanın çözümüyle kendini biraz başarılı hisseder ve ondan aldığı kuvvetle ikinci aşamaya geçerek küçük adımlarla günlük yaşamını devam ettirmeyi amaçlar. Durumu oluşturan öğeleri algılayıp, her öğeyi teker teker ele almak, Kadir için, durumun tümünü algılayıp tepkide bulunmaktan daha kolay olur. Bu yaklaşımla Kadir, başarılı olur ve engellenme duygusunun altında o kadar ezilmez.

Beklenti Düzeyini Alçaltmak:

Bireyin beklentileri, onun mutlu veya mutsuz olmasını etkileyen temel faktörlerden biridir. Basit bir örnek alalım: Ulaşmış olduğu bir köy evinde kendisine yiyecek ve içecek verileceğini beklemeyen bir kimse, sunulan bir bardak ayranı şükranla karşılar ve köylülerin davranışından memnun kalır. Ziyafet bekleyen bir kimse, kendisine sunulan bir bardak ayranı küçümser ve köylülerin kendisine kaba davrandığını düşünür. Beklentilerimiz, bizim engellenme duygumuzun temelinde yatan önemli etkenlerin başında gelir.


Yorumlar
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.
Doktorlarımıza sorularınızı iletin...
DoktorumOnline.NET ile alanında uzman doktorlarımıza yaşadığınız sağlık problemi ile ilgili soru sorabilir, isterseniz de doktorlarımız ile muayene için iletişim kurabilirsiniz. DoktorumOnline.NET size sizin en uygun doktora, en hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
iv>