08.01.2011

Genel Nutritional Healing adlı kitaptan tavsiyeler şöyledir:

  • Yeşil çay, karanfil tanesi çayı, tozu.
  • Bağışıklık sistemini yükseltecek beta - karoten gibi antioksidanlar, havuç vs. C vitamini, zinc = çinko minerali.
  • Bulgur, arpa, kabuğu alınmış aşurede kullanılan buğday, tahıllar, kahverengi pirinç, ceviz, badem, fındık vs. ve susam gibi şeyler ve bunlarla yapılmış bol sebzeli, havuçlu çorbalar vs.
  • Bol yeşil yapraklı her şey, kara lâhana, pazı, marul, yeşil, koyu yeşil yapraklı ne bulursanız, brokoli, lahana, karnabahar, kabakların her türlüsü -buharda haşlayın; sote edin; çiğ yiyin, püre, çorba yapın vs. Aynı zamanda, sarı, havuç renkli ne bulursanız, mesela bal kabağı yiyin. Elma, bol havuç, bal kabağı, kavun, üzüm, kiraz, vişne, nohut, mercimekler, tüm kurular, taze kırmızı vs. erikler ve çilek ailesi, dut vs. hepsi kanserle savaşta çok başarılı yiyecekler. Sofranıza, tabağınıza bakınca değişik renklerde sebzeleri, meyveleri az az görmeniz gerekiyor. Berry denen çilek, dut, ahududu, frambuaz vs.'ler de DNA'ların hasarlaşmasını önlüyorlar.
  • Çiğ, pişmiş her türlü çok bol soğan ve sarımsak, pancar, turp tüketin; her çorbaya, her sebzeyi sote ederken, her yoğurda, her salataya sarımsak kullanın.
  • Her gün çiğ, kavrulmamış 10 adet badem yiyin. Anti kanser özellikleri var. Bu tür fındık, fıstıklarınızı sürekli buzdolabında saklayın.
  • Sık sık yeşilliklerin kendisini veya suyunu, pancar suyu, havuç, taze lahana suyu için.
  • Üzüm, vişne ve tüm koyu renkli taze sıkılmış meyve suları da çok iyidir. Taze sıkılmış elma suyu da çok faydalıdır.
  • Taze sıkılmış meyve sularından en çok faydalanmak için sabahları, sebze suları da öğleden sonra içilmelidir.
  • Tercihen kaynak suyu için. Musluk suyu değil.
  • Şu sayılanların hiçbirini yemeyin; yer fıstığı, atıştırılan paketteki, tuzlu vs. junk food denen zararlı abur cubur her şey, rafine edilmiş, işlenmiş yani işlenirken kabukları vs. atılmış tahıllar, yiyecekler (beyazlatılmış unlar, kabukları alınmış, cilalanmış pirinçler, beyaz şeker vs.), doymuş hayvani yağlar ve de katı duran tüm yağlar. Margarinler dahil, tuz, şeker ve beyazlatılmış - beyazlatılmamış beyaz un (ikisinin de dış kabukları alınarak öğütülmüş unlardır)
  • Rafine edilmemiş, işlenip, kabukları vs. alınmamış şeyler yiyin. Sürekli, dış kabukları alınmamış, cilalanmamış, kahverengi pirinç, bol bol bulgur, kuskus, aşurelik buğday çorbası-salatası vs. Bu tarz tabii tahılları çok sık ve bol kullanmanın metotlarını, tariflerini sürekli yaratınız.
  • Şeker yerine az az pekmez veya püre maple şurup kullanılabilir.
  • Beyaz un yerine kabukları alınmamış, dış kabukları ile birlikte öğütülmüş buğdaydan elde edilen % 100 tam kepekli un ve / veya çavdar unu vs. kullanın her zaman.
  • Alkol veya kafein içeren hiçbir şey içmeyin. Sadece bitkisel, zararsız olduğuna gerçekten emin olunan ot çayları için.
  • Hiç hayvani protein yemeyin; soğuk, hazır, içinde muhtemelen nitratlar ve daha başka katkı maddeleri olan et, sandviçlik vs etleri, sosis, tütsülenmiş veya tuzlanmış ve kurutulmuş etler, pastırma, sucuk vs. yiyecekleri asla yemeyin...
  • Durumunuz iyileşince, haftada 3 defa buharda veya fırında pişmiş balık yiyin. Yemeniz gereken porsiyon, bir deste iskambil kâğıdı büyüklüğünde ve ölçüsündedir.
  • Süt ürünü tüketiminizi kısıtlayın; az yoğurt, kefir, yoğurttan süzerek elde edeceğiniz labne peyniri yeterlidir.
  • Soya fasulyesi ürünleri yiyeceklerinizi kısıtlayın ama tamamen kesmeyin.
  • Vücudun toksinleri atması için, bağırsaklarınızı boşaltmak için, içine bolca limon sıkılmış su veya içine ezilmiş sarımsak konmuş su, en az haftada 2-3 defa için.
  • Kanserli hücreleri beslememesi için, ek demir hapı almayın.
  • Mutfakta sadece cam/payreks ve tahta pişirme gereçlerini kullanın. Alüminyum kap, tencere vs. kullanmayın.
  • Muntazam, sürekli egzersiz yapın. Fiziksel olarak aktif olan insanlarda kanser az görülür. Daha az tekrarlar. Egzersiz hem de depresyona yardımcı olur, önler ve hücrelere de oksijen sağlar.
  • Muhtemelen düşük dozda da olsa radyasyon yayacağı için, mikrodalga fırınlardan uzak durun. TV'lere yakın oturmayın, en az 2.5 metre uzakta oturun. X ışınlarından, her türlü radyasyon ihtimalinden, röntgenlerden korunun.
  • Saç spreyleri, temizlik malzemeleri, her türlü deterjanlar, cilalar, taze badana boyaları, içinde ne olduğunu bilmediğiniz duvar, inşaat, badana ve boyalarından, yeni boyanmış yerler, bahçe, bitki, böcek öldürücüleri, tarım ilaçları, belediyelerce sokakları ilaçlayan, ne olduğu meçhul, bulut bulut sinek vs. öldürücüler, sinek vs. spreyleri, oda spreylerinin her türlüsünden mutlaka uzak durun. Korunun. Bu kimyevileri asla kullanmayın. Birçok kimyasal madde, vücutta serbestçe gezinen zararlı atıklar oluşumuna sebep olurlar ve bunlar da ilerde kansere sebep olabilirler. Suyu, havayı, çevremizi koruyalım. Sigara içmeyin. Kimsenin yanında, işyerlerinde sigara içmeyin. Kanserli kişilerde de bu kimyevilerle bir şekilde temas edilmesi neticesinde bağışıklık sistemleri daha da zayıflar. Kanserle savaşmak yerine, kişinin vücudu kendi enerjisini bu kimyevilerin oluşturduğu serbest atıklardan korumaya harcamalıdır.
  • Evinizden ve hayatınızdan, bilinen kansere sebep olan şeyleri atın, uzaklaştırın; tüm ev, yer, çamaşır, bulaşık vs. temizlik maddeleriniz, boyalar, ev badana boyaları, elişleri, matbaa, boyalar, kozmetikler, deodorantlar, şampuanlar, rujlar, parfümünüz, kaleminiz vs. dahil tüm kişisel hijyen, temizlik gereçleriniz, şeyleriniz, yiyeceklerinizi, içtiklerinizi mutlaka bu gözle tekrar gözden geçirin; inceleyin; araştırın. Emin değilseniz kullanmayın, atın. Almayın. Arınmak ve temizlenmek, hayatı basite indirmek ve uyanık olmamız şart.
  • Doktorunuz tarafından reçeteyle verilenden başka asla ilaç kullanmayın.
  • Mümkün olabildiğince stresten uzak kalmaya çalışın. Gevşemeyi öğrenin. Stresi yönetmeyi, kendi kontrolünüz altına almayı öğrenin; engelleyemediğiniz stresle başa çıkmayı mutlaka öğrenin.

Kanserle beslenme arasındaki ilişki hakkında çok fazla bilgi var elimizde ve gittikçe de artıyor. İşte bu ilişkilerden bazıları şöyle:

  • Beta karoten (havuç vs.), E vitamini, B vitaminleri akciğer hücrelerinde eksikseler, akciğer kanserine sebep olabiliyorlar.
  • Kanser öncesi aşamasındaki ama daha tam kanser olmamış hücrelerin kanser olmasını C vitamini engelleyebilmektedir.
  • Japonya'da ve de İzlanda'da insanlardaki guatr ve göğüs kanserleri düşüktür. Hatta göğüs kanseri neredeyse yok denecek kadar azdır Japon kadınlarında. Japonlarda bağırsak kanseri adedi de çok azdır. Göğüs kanseri ile iyot eksikliği arasında ilişki olduğu anlaşılmıştır ve de hem Japonya'da ve hem de İzlanda'daki toprakta bol iyot ve de selenyum vardır. Japonlar hem de çok aşırı miktarda balık ürünleri tüketmektedirler ki bunun da faktör olduğu düşünülmektedir.
  • Erkeklerde obezite bağırsak ve rektum kanserlerine; kadınlarda safra, rahim ağzı-boynu, rahim ve göğüs kanserlerine sebep olabilir. Kilosu yüksek kadınlarda öteki kadınlara göre daha fazla rahim içi zarı kanserleri görülecektir ve eğer göğüs kanseri oluşursa da gelişmeler çok da iyi olmayacaktır. Vücuttaki yağlar, kişideki seks hormonlarının seviyesini etkilemektedir. Adrenalin bezleri tarafından salgılanan hormonlar yağ dokusundaki östrojene dönüştürülmektedir ve de yağ miktarı ne kadar fazlaysa, kadının vücudundaki östrojen miktarı da o kadar fazla olacaktır. Östrojen göğüsteki ve üreme sistemindeki hücrelerin bölünmelerini stimule eder (başlatır/ sebep olur).
  • Kanlarında fazla demir olan insanlarda kanser olma riski artmaktadır genelde. Fazla miktarda demir, makrofajlar denen vücutta var olan bakteri ve öteki zararlı şeyleri adeta yiyen, yok eden kanser öldürme fonksiyonlarını yok etmekte ve lenf nodüllerinin mücadele aktivitelerine de müdahale etmektedir.
  • Niacin = B 3 vitamini de kanserin önlenmesi ve de tedavisinde çok önemli rol oynamaktadır. Multivitaminler içinde vardır. Kontrol edin.
  • Yüksek yağlı beslenme (hayvani yağlar, etler dahil) bağırsak ve göğüs kanserlerini inanılmaz fazla arttırmaktadır. Düşük yağlı beslenmeye göre yüksek yağlı ve kırmızı etlerle beslenmek kanseri teşvik eder.
  • Anne sütü ile beslenen çocuklarda lösemi, biberonla beslenenlere göre daha düşüktür.
  • Yapılan anket ve araştırmalara göre Amerikan toplumunun %40 meyve ve meyve ürünlerini çok ender yiyorlar, %20'si asla sebze yemiyorlar. Üstüne üstlük %80 de asla kaliteli ve yüksek posalı, lifli ve tam kepekli, sağlıklı ekmekler de yemiyorlar. Her yıl 85.000 kişiye bağırsak kanseri teşhisi konuyor ve bu sayı artmaktadır.
  • Hamileyken sigara içmeyen annelere göre, hamileyken sigara içen annelerin çocuklarında %50 daha fazla kanser görülecektir ilerideki yaşamlarında. Buna annenin bulunduğu ortamda, yanında, yakınında ve bebeğin bulunduğu ortamda sigara içmek, ikinci el sigara da dahildir.
  • Vasektomi denen kısırlaştırma operasyonu yaptıran erkeklerde, bu ameliyatı olmayan erkeklere göre, prostat kanseri olma riskleri 3 kat daha fazladır.
  • En çok önlenebilir tek kanser riski sigaradır. 20. asıra kadar akciğer kanseri ender rastlanan bir hastalıktı. 20. asırda sigara yaygınlaştı. Bugün akciğer kanseri, ölüm nedenlerinin en üst sıralarında yer almaktadır. İkinci el sigara da kansere sebep olduğu için, evlerde, işyerlerinde sigara içmeyin.
  • Şimdi bilinenlere göre bağırsak kanseri 20 yılda oluşmaktadır.
  • Bazı tip kanserler kemoterapilerle tedavi edilebilirler. Kanser kemoterapisinde kanserli hücreleri öldürmesi için çok yüksek derecede toksik=zehirleyici ilaçlar verilmektedir. Kemoterapinin yan etkileri saç dökülmesi, aşırı mide bulantısı, kusmak, yorgunluk, halsizlik, çocuğunun olmaması, böbreklere ve kalbe hasar verebilir. B6 vitamini= pyridoxine ve Q10 Coenzyme ve bazı besinler bu tedavide vücudun gördüğü zararı yok edebilirler.
  • Birçok kanserli kişi makrobiyotik beslenme kurallarına uyarak, çok iyi neticeler elde etmişlerdir.

 

 

)

Benzer Makaleler
Makale Yorumları
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.